Bakan Nebati, “Rezervlere bakın, direkt yatırımlar geliyor” dedi. Dövize müdahalelerle sert düşüşler kaydeden net rezervlerde geçen hafta 2.4 milyar dolarlık artış görüldü. Bu yükselişte Rosatom’dan Akkuyu için gelen paranın tesirli olduğu belirtiliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, çarşamba günü katıldığı bir yayında Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinin yabancı yatırımlarla güçlendiğine işaret ederek, “Doğrudan yatırımlar geliyor. TCMB’nin yarın (dün) açıklayacağı rezerve bakın. Sonraki haftaya da bakın. Bu iş, inşallah başladı, devam edecek” diye konuştu.
Nebati’nin işaret ettiği TCMB verilerilerine nazaran, net memleketler arası rezervler 29 Temmuz haftasında 2.4 milyar dolar ile besbelli artış göstererek 2002’den beri görmüş olduğu en düşük düzeylerden döndü. Net rezervler 6.7 milyar dolardan geçen hafta prestijiyle 9.1 milyar dolara yükseldi. Buna nazaran 29 Temmuz haftasında swap hariç net rezerv eksi 54.8 milyar dolar oldu. Bakan Nebati kelam konusu girişler için “Nereden geldiğinin bir kıymeti yok” sözlerini kullandı. Fakat rezervlerdeki artışın Rusya’nın Akkuyu nükleer santrali yatırımı için Türkiye’ye gönderdiği para kaynaklı olabileceği düşünülüyor.
YATIRIMCI DENİLEMEZ
Bloomberg’in üst seviye yetkililere dayandırdığı 29 Temmuz tarihli haberinde, Rusya Devlet Atom Gücü Kurumu’nun (Rosatom), Akkuyu için yaklaşık 15 milyar dolarlık meblağı geçen haftadan beri kesimler halinde Türkiye’ye aktarmakta olduğu belirtilmişti. Akkuyu ötesinde direkt yatırımlarda bir hareket olmadığına dikkat çeken ekonomsitler, Rusya’dan gelen bu para ile TL’yi baskılamak için kısa vadede tükenecek bir kaynak sağlandığını, bunun Türkiye iktisadına katkı sağlayacak cinsten kaliteli bir yatırım olarak düşünülemeyeceğini belirtiyor.
Döviz satışı için kaynak olur iktisada katkısı olmaz
– Döviz rezervlerindeki artışın kaynağının Akkuyu üzere göründüğünün ve bu artışın devamının da geleceğini belirten Ekonomist Güldem Atabay, “TCMB’nin döviz satışları için kaynak bulduğunu düşünebiliriz. Fakat, Akkuyu ötesinde direkt yatırımlarda bir hareket yok. Bu açıdan bakınca Türk şirketlerin yalnızca taşeron olarak sınırlandığı, fahiş fiyatla güç satacak Akkuyu’nun Türkiye iktisadına katkı sağlayacak tipten kaliteli bir yatırım olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.